18 Nisan 2013 Perşembe

Öyle



Bugün size yeniden İTÜ-FEB'deki biricik labarotuvarımızın ofis bölümünden yazıyorum. Enerjim normale nazaran çok daha iyi, etraftaki insanlara daha çok katlanabiliyor gibiyim, onlar da beni gözardı ediyor; en temizi.

İTÜ Sahnesi'nin yeni oyununa dün gidemedim, ilk gösterimi kaçırmış olmam çok ayıp ama feci başım ağrıyordu. Bir zamanlar içinde olduğum gruptan böyle, hızla, yabancılaşmak biraz içimi titretiyor lakin bir yandan da umusamıyor gibiyim ama iyi bir umursamama bu kötü olanlarından değil, garez yok.

Az önce yoğun bir yağmur vardı burada, gökyüzü su ile dolmuş gibiydi vee bitti. Klasik İstanbul.

Boş konuşuyorum galiba, neyse içeri kaçayım artık.
Sevgiler

12 Nisan 2013 Cuma

Hakketen Bunaldık

Bugünlerde, baharın kaprisleriyle boğuşan insanlar olarak, muhatap olduğumuz kapristen muzdarip olan diğerleriyle uğraşıyoruz. Herkes bir salaklıkla sahneye çıkıyor ve diğerine içinde biriktirdiği pisliği kusmaya başlıyor. Lütfen aklınızı başına alın millet.

Çalışma ortamımdaki bazı insanların boğuk ve mide bulandırıcı tepkileri yüzünden sevdiceğim şeylerden soğuyayazdım. Neyse, intikam soğuk yenir, can yakmak için en uygun vakit gelir elbet. İnsani  duygularımdan arındım bu hafta, içimdeki serinliği hissedebiliyorum. Bu hafta sınavlarım da patladığı için daha da üzgünüm belki. İşte bir de üstüne bu kevaşe tayfası bunalttı beni.


"Sen kimsin be pislik?"  diye atlamaktan korkuyorum üzerlerine her an. Heeeer an! :D

Ben demiyorum ki ben çok uyumluyum, benimle herkes çok iyi anlaşır. Ancak sen aptal gibi benim üzerinden kendini rahatlatmaya kalkarsan ben de her türlü bokluğu yaparım sana.

Kendimi mutlu etmek için sınavlardan sonra bir konser ve tiyatro listesi hazırladım. Denk gelirse yazarım :)

Ayazağa'da dahi hava çok güzel, İstanbul'un tadını çıkartın bugün. Gülhane'ye gitmek gerek ama sınav tehlikeli.







Callieach Bheur




Takipçiler =)

Gelenler Gidenler