Mesela ben kötü olmasına rağmen Yedi Kocalı Hürmüz’deki bazı bölümleri seviyorum. Ay, ne yapayım ama cidden hoşuma gidiyor. Böyle o El-hubb şarkısını sevdim ve evet film kötü ona da katılıyorum. Yine de şarkıyı dinledikçe hoşuma gidiyor: S:S:S
Böyle bir sahne klişe ama çok hoş=)
- Bazen çok gıcık olup, olayların sarpa sarmasına sebep oluyorum mesela, çok pis ama zevk alıyorum ne yapayım.
- Şu an itirafın en üst seviyelerindeyim mesela onun da farkındayım.
- Uzun zamandır olmadığım kadar aşığım ve korkuyorum. Kendi kendime acı çektiriyorum=(
- Bu dönem derslerim çok kötüydü, pişmanım ama çok eğlendiğim zamanların olduğunu biliyorum ve çoğunu hatırladıkça gülümsüyorum. [=)]
- Bazı insanları da hiç sevmiyorum mesela. Onlarda beni sevmiyor ama çok pis gıcığım bazılarına, boğasım var.
- Bazılarını da bana çok ters ve kaba davranmalarına rağmen çok seviyorum. İyi insanlar özlerinde ama işte anlamıyorum neden? (Bu insanlar, nedendir bilmem, pek fazlalar: S !)
- Kendim olmayı seviyorum ama bazen başkası olmayı istiyorum.
- Sevmediğim insanlara fal bakmıyorum. Hahha!
- Bazen sevdiklerime de fal bakmak istemiyorum ama çok ısrar ediyorlar, bakarsam kötü şeyler olur diyerek tehdit ediyor ve onların gözünü korkutmak suretiyle bakmıyorum bu da bazen hoşuma gidiyor.
- Tanımadığım kimselerin fal bakmamı istemesi üzerine onları hoyratça reddediyorum. Çok narsisçe ama bugün günahkârlık günü her şey serbest, sorun yok.
- Kardeşimi delirtmek hoşuma gidiyor.
- Bazen eskisi gibi intikam almayı özlüyorum ama yok artık kesinlikle öyle Anyanka (bkz. Buffy the Vampire Slayer) olmuyorum.
- Kendinden utananlara kızıyorum ama dans ederken kendimden utanıyorum.
- Tanımadığım insanlara olur da ters davranırsam genellikle hiç pişman olmuyorum (bkz. KORKUNÇ!!!)
- Bölümümü seviyorum ama sıkılınca değiştirmek istiyorum. Şımarıklık ama olsun.
- Yazıyı uzattığım halde bitirmek istemiyorum.
- Formspring.me çok hoşuma gitti ama çok soru sormaya başladım, abarttım biraz. (özür dilerim Claire)
- Çoğu zaman tembellikten yazı yazmıyorum.
Böyle işte, abarttım yine ama olsun. Biraz delirmek istedim, muhtemeldir sıkılabilirsiniz lakin affediniz. Bir başka günahkâr zevkti bu, kendimden bahsetme isteği. Var olma çabası diyebiliriz ki öyledir, eh işte ben de böyle bir yola girdim.
Dans le Paris de Notre-Dame
De Notre-Dame de Paris
Y a un clochard qu'en a plein le dos
De porter Notre-Dame sur son dos
Il se prend pour Quasimodo
Regarde en l'air, la vie qui grouille
Au lieu de faire des ronds dans l'eau
Tu peux pas vivre comme une grenouille
Moitié sur terre, moitié sur l'eau
Moi, je préfère rester là-haut
Dans le jardin de Notre-Dame
Où l'on se fait de bons amis
Y a qu'à se promener chaque matin
Un peu de maïs au creux des mains
Les pigeons, moi, je les aime bien
Les péniches
Se fichent
Des pigeons de la Cité
Goélettes
Mouettes
Elles n'ont que ça dans l'idée
Lütfen beni unutmayın,
Kış Cadısı hep burada =)
Sevgiler,
Callieach Bheur