

Ofra Haza etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ofra Haza etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
16 Ağustos 2010 Pazartesi
...
23 Temmuz 2010 Cuma
Öyle
Yeni kelimeler öğreniyordum, yeni sözler ve yeni harfler. Alef yapmayı… Sonra bugün biraz mum da yaktık ama sonra mecburen dondurduk alevlerini. Dokunamadığımız güller solmadı, yine de her şey aynı, hiçbir şey değişmedi.
אם ננעלו דלתי נדיבים דלתי מרום לא ננעלו
Ne diyeyim,
siz iyi kalın
siz iyi kalın
Callieach Bheur
27 Mayıs 2010 Perşembe
Elo Hi
Selamlar Ziyaretçiler,
Hayat nasıl gidiyor? Bilmiyorum. Buraları ısınmaya başladı ve ben de artık Haziran’a hazırlanmaya başlıyorum. Haziran benim için hep sert geçmiştir, aramız pekiyi değildir. Beni biraz zorluyor galiba, kalp kırıcı bir havası var, gereksiz bir tahammülle onu yüreklendirmeyi tercih etmeyince de işler pisleşiyor. Çirkef biraz galiba…
Ben böyleyim, daha ötesinin görme çabasından uzak değil ama endişesi azalmış bir haldeyim. Bu arada hazır aklıma gelmişken, Eurovision dedik ya bence Almanya ya da Ermenistan’ı birinci olarak görme ihtimalimiz yüksek. Bir de Çatı İnsanları adlı yazı da Samantha’yı yazmayı unutmuşum, kendimi kınıyor ve Samantha’dan özür diliyorum. Son olarak da formspring.me işine ben de merak sardım, bol bol soru sorun bana tamam mı? Hatta sorun, kimse sormadı daha :D:D
Ofra’dan Elo Hi çalıyor, sözlerinin çevirisi mevcut bakmanızı tavsiye ederim. Hatta şarkıyı da indirmelisiniz=)
Kış Cadısı selam eder,
Hepinizi öpüyorum
Callieach Bheur
Hayat nasıl gidiyor? Bilmiyorum. Buraları ısınmaya başladı ve ben de artık Haziran’a hazırlanmaya başlıyorum. Haziran benim için hep sert geçmiştir, aramız pekiyi değildir. Beni biraz zorluyor galiba, kalp kırıcı bir havası var, gereksiz bir tahammülle onu yüreklendirmeyi tercih etmeyince de işler pisleşiyor. Çirkef biraz galiba…
Neyse daha birkaç gün var Mayıs’ın düşmesine, ben de dün Eurovision 1. Yarı Finaline bakayım dedim ama sıkıldım. Bu çok şaşırtıcı aslında, çünkü bilen bilir ben bir ara Eurovision sapığı idim. Mr.Pumpkin bilir mesela, az mı beni gırtlaklamak istedi? Neyse sanırım pek cazibesi kalmadı artık ancak yine de dünden sonra bir istekle sevdiğim Eurovision şarkılarına baktım. Evet, hala aynı şekilde sevdiklerim ve bulantı ile sevmedikleri var, dahası, muhtemeldir, var olmaya devam edecekler.
Bu aralar bir şeyler bükülmeye başladı. Şöyle anlatabilirim ki uzun süredir kuluçkada kalmış olanlar artık kıpırdanıyor ve kendilerini gösteriyorlar, arsızca. No much nor less… Bu böyle olmaya devam edecek. Bombadil sayesinde oluyor pek çoğu, inkârı hayli gereksiz; o sevimli insan sayesinde şimdi dalgalanmaları daha rahat okuyabiliyorum. Bir de Ronald tabi ki gerektiğinde kolumdan çekip adeta bir Christmas Carol deneyimi yaşattı bana. Kendisi adeta bir Ghost Of Christmas Ever idi. Canımlarım benim.
Ofra’dan Elo Hi çalıyor, sözlerinin çevirisi mevcut bakmanızı tavsiye ederim. Hatta şarkıyı da indirmelisiniz=)
ken yesh harbei hester panim
v'ahavot she'i efshar
kmo she'anu noladim
el toch el toch hachayim
elo hi
elo hi
kawl han'shama she'natata bi
elo hi
kawl han'shama... mah, mah hi?
elo hi
ten rak ko'ach l'chulam
elo hi
ten rak ko'ach l'olam
Kış Cadısı selam eder,
Hepinizi öpüyorum
Callieach Bheur
12 Mayıs 2010 Çarşamba
Yemenli Bir Kadın
Bir zamanlar , bir kadın varmış ben geç kalmışım onun zamanına, tabi kısmen. Doğunun Madonna'sı derlermiş zamanında ona ki Madonna'dan çok daha iyiymiş yaptığı işler, iki uçak kazası atlatmış lakin 25 Şubat 2000 sabahı onu kaybetmişiz kocaından bulaşan AIDS yüzünden. Takıldım kaldım, bu kadına.
Sekiz tavsiye;
1-Elo Hi (Le Reine Margot Albümünden)
2-Tzur Menti
3-Yerushalayim Shel Zahav
4-Havu Levenim
5-Lechai Dodi
6-Shir Hafrecha
7-Shir Ha Shirim Be Sha Ahsu Im
8-Im Nin'Alu (Özelikle 1978 Versiyonu)
Yani o kadının ölmüş olduğunu öğrenmek, tanımlaması zor bir andı. Hani çocukken aslında Adile Naşit'in ölmüş olduğunu söylemişlerdi ya bize, biz doğmadan önce ölmüş hani. Bunu öğrenmek gibiydi benim için. Aman Allah'ım dedim, bu benim içinde yaşadığım gerçeklik olmasın lütfen. En azından şarkılar var geride. Onları keşfe çıkmak oyalıyor insanı.
Böyle dostlar, belki siz beğenmezsiniz ama umarım ki en azından neden beğendiğimi tahmin edersiniz=)Şu an Amen Lamilim çalmakta, eh ne diyelim, Im nin'alu daltei n'divim Daltei marom lo nin'alu.
Diyeceğim daha bir şey yok sanırım, tabi ki şimdilik=)
Sevgilerimle Efendim,
Kendinize iyi bakın,
Öpücükler
Kış Cadısı selam eder
Kendinize iyi bakın,
Öpücükler
Kış Cadısı selam eder
Callieach Bheur
10 Mayıs 2010 Pazartesi
Yollar
Sevgiler Ziyaretçiler,
Turneler, vizeler, ödevler derken size yazmaya pek vaktim kalmaz oldu. Evet, kabul ediyorum pek sıkıntılar içindeyim aynı zamanda, tenim yanıyor ve bunalımda gibiyim; tek taraflı bir hissiyatın doğurduğu sıradanlaşmış bir sonuç bu kabul etmek gerek. Lakin apaçık bir durum daha var ki bunları bilmek canımın yanmasına engel olamıyor. Patronusumdan bahsetmişliğim vardı ya size, şimdi Severus ‘un durumuna düştüm. Tam olarak aynı değil lakin; durumların farklılıkları nicedir ancak acısı pek ayrı değil.
Neyse burası zehir akıtma yeri değil, değil mi?
Size turnelerden bahsedeceğim demiştim hatırlıyorum. Şimdiye kadar 3 farklı şenliğe katılma şansım oldu; ODTÜ Tiyatro Şenliği, İstanbul Üniversitesi Tiyatro Şenliği’10 ve Uludağ Üniversitesi Oyuncuları Tiyatro Şenliği. Geçen haftasonu Bursa’daydık. Pazar’ı Pazartesi’ye bağlayan gece saat 03.10 civarında İstanbul’a vardık.
İzlediğim Oyunlar;
A-ODTÜ Tiyatro Şenliği
1- ODTÜ Oyuncuları’ndan Kafkas Tebeşir Dairesi- 22 Nisan 2010/ Perşembe 20.00 (Bertolt Brecht)
2- Oyunbaz’dan Peer Gynt- 23 Nisan 2010/ Cuma 19.30 (Henrik Ibsen)
3- ODTÜ Oyuncuları’ndan Açık Denizde- 24 Nisan 2010/ Cumartesi 14.00 (Slawomir Mrozek)
4- ODTÜ Oyuncuları’ndan Halkın Ekmeği – 24 Nisan 2010/ Cumartesi 19.30 (Bertolt Brecht) {Yarısında çıktım}
5- İstanbul Tıp Fakültesi Tiyatro Topluluğu’ndan Fil Adam- 25 Nisan 2010/ Pazar 20.30
B- İstanbul Üniversitesi Tiyatro Şenliği’10
1- Seyyar Sahne’den Konuşmadan Geçen Bir Tren Yolculuğu- 4 Mayıs 2010/ Salı 18.00 (Leyla Erbil)
C- Uludağ Üniversitesi Oyuncuları Tiyatro Şenliği
1- Ege Üniversitesi Tiyatro Topluluğu’ndan Ayak Bacak Fabrikası – 7 Mayıs 2010/ Cuma 20.00 (Sermet Çağan)
2- Galatasaray Üniversitesi Tiyatro Topluluğu’ndan Gerçek Müfettiş Hound – 8 Mayıs 2010/ Cumartesi 14.00 (Tom Stoppard) {Yarısında çıkamadım: S:S}
3- Özdüşüm Oyuncuları’ndan Cimri – 8 Mayıs 2010/Cumartesi 18.00 (Moliere)
4- Özdüşüm Oyuncuları’ndan Karol- 8 Mayıs 2010/ Cumartesi 21.00(Slawomir Mrozek)
5- Uludağ Üniversitesi Oyuncuları’ndan Önder- 9 Mayıs 2010/ Pazar 12.30 (Eugéne İonesco)
6- Uludağ Üniversitesi Oyuncuları’ndan Ayak Parmakları- 9 Mayıs 2010/ Pazar (Güngör Dilmen)
7- Uludağ Üniversitesi Oyuncuları’ndan Ne, Nerede? – 9 Mayıs 2010/ Pazar (Samuel Barclay Beckett)
8- Tiyatro Oyun Kutusu’ndan Misery Öldü -9 Mayıs 2010/Pazar 17.00 (Stephen King)
Hepsi hakkında yorumlar yazacağım size, hatta daha fazlası bile olabilir=)
Şimdilik bu kadar yazmak yeterli sanırım, ben şimdilik Pek Sevgili Ofra’nın sesine dönüyorum.
Kendinize iyi bakın Ziyaretçiler,
Temasta kalın, mümkünse=)
Sevgilerimle,
Callieach Bheur
Turneler, vizeler, ödevler derken size yazmaya pek vaktim kalmaz oldu. Evet, kabul ediyorum pek sıkıntılar içindeyim aynı zamanda, tenim yanıyor ve bunalımda gibiyim; tek taraflı bir hissiyatın doğurduğu sıradanlaşmış bir sonuç bu kabul etmek gerek. Lakin apaçık bir durum daha var ki bunları bilmek canımın yanmasına engel olamıyor. Patronusumdan bahsetmişliğim vardı ya size, şimdi Severus ‘un durumuna düştüm. Tam olarak aynı değil lakin; durumların farklılıkları nicedir ancak acısı pek ayrı değil.
Neyse burası zehir akıtma yeri değil, değil mi?
Size turnelerden bahsedeceğim demiştim hatırlıyorum. Şimdiye kadar 3 farklı şenliğe katılma şansım oldu; ODTÜ Tiyatro Şenliği, İstanbul Üniversitesi Tiyatro Şenliği’10 ve Uludağ Üniversitesi Oyuncuları Tiyatro Şenliği. Geçen haftasonu Bursa’daydık. Pazar’ı Pazartesi’ye bağlayan gece saat 03.10 civarında İstanbul’a vardık.
İzlediğim Oyunlar;
A-ODTÜ Tiyatro Şenliği
1- ODTÜ Oyuncuları’ndan Kafkas Tebeşir Dairesi- 22 Nisan 2010/ Perşembe 20.00 (Bertolt Brecht)
2- Oyunbaz’dan Peer Gynt- 23 Nisan 2010/ Cuma 19.30 (Henrik Ibsen)
3- ODTÜ Oyuncuları’ndan Açık Denizde- 24 Nisan 2010/ Cumartesi 14.00 (Slawomir Mrozek)
4- ODTÜ Oyuncuları’ndan Halkın Ekmeği – 24 Nisan 2010/ Cumartesi 19.30 (Bertolt Brecht) {Yarısında çıktım}
5- İstanbul Tıp Fakültesi Tiyatro Topluluğu’ndan Fil Adam- 25 Nisan 2010/ Pazar 20.30
B- İstanbul Üniversitesi Tiyatro Şenliği’10
1- Seyyar Sahne’den Konuşmadan Geçen Bir Tren Yolculuğu- 4 Mayıs 2010/ Salı 18.00 (Leyla Erbil)
C- Uludağ Üniversitesi Oyuncuları Tiyatro Şenliği
1- Ege Üniversitesi Tiyatro Topluluğu’ndan Ayak Bacak Fabrikası – 7 Mayıs 2010/ Cuma 20.00 (Sermet Çağan)
2- Galatasaray Üniversitesi Tiyatro Topluluğu’ndan Gerçek Müfettiş Hound – 8 Mayıs 2010/ Cumartesi 14.00 (Tom Stoppard) {Yarısında çıkamadım: S:S}
3- Özdüşüm Oyuncuları’ndan Cimri – 8 Mayıs 2010/Cumartesi 18.00 (Moliere)
4- Özdüşüm Oyuncuları’ndan Karol- 8 Mayıs 2010/ Cumartesi 21.00(Slawomir Mrozek)
5- Uludağ Üniversitesi Oyuncuları’ndan Önder- 9 Mayıs 2010/ Pazar 12.30 (Eugéne İonesco)
6- Uludağ Üniversitesi Oyuncuları’ndan Ayak Parmakları- 9 Mayıs 2010/ Pazar (Güngör Dilmen)
7- Uludağ Üniversitesi Oyuncuları’ndan Ne, Nerede? – 9 Mayıs 2010/ Pazar (Samuel Barclay Beckett)
8- Tiyatro Oyun Kutusu’ndan Misery Öldü -9 Mayıs 2010/Pazar 17.00 (Stephen King)
Hepsi hakkında yorumlar yazacağım size, hatta daha fazlası bile olabilir=)
Şimdilik bu kadar yazmak yeterli sanırım, ben şimdilik Pek Sevgili Ofra’nın sesine dönüyorum.
Kendinize iyi bakın Ziyaretçiler,
Temasta kalın, mümkünse=)
Sevgilerimle,
Callieach Bheur
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)

Takipçiler =)
Gelenler Gidenler

