Pek dolu günler geçmekte, pek eğlenceli işler yapılmakta ve birkaç sıkıcı insanla uğraşılmakta. Sırayla Harika ama yorucu, süper ve son olarak bayıcı…
Her daim acı çeken insanlar vardır, tamam ben de sık sık melankoliye kapılır kabul ama bunlar acılarından sizi sorumlu tutarlar ve pek haklıdır her daim. Ya tamam, efkârlanıp, oturup karın yağışını izlerken bir kadeh şarapla Judy Garland dinlemeye ben de varım. Lakin bu bahsettiğim karakter artık abartıyor ve insanları da huzursuz ediyor. Zaten tavrımı koydum artık ne yapabilirdim başka, sıkıldım; istediğini yapabilir.
Sıkıldım, ne yahu bu? İşim gücüm yok bir de bunlarla mı uğraşacağım? Ha, hadi uğraşsan söz de dinlemez, yardımcı da olamazsın çünkü dünyanın ona acı çektirmek için kurulduğuna inanıyor. İyi hanımefendi çek acını sen o zaman kolay gelsin.
Daha fazla vicdan muhakemesi yapamam bu konuda, burada böylece konuyu kapatmış olayım.
Neyse,
Uzun zamandır Jessica B. Fletcher’dan yoksun kaldım, salak TNT yayını kesti. Hani zaten Angela Lansbury’nin sesini duyamıyorduk, yanlış seçmediysem Bedia Ener seslendiriyordu hadi neyse dedim, iyi sayılırdı dublaj ama Murder,She Wrote'u yayınlamayı kesmeleri onlara, kendilerine yeni bir düşman kazandırmaktan öteye geçemeyecek=)
Angela’yı özledim…
Bu hafta sonu eski dostlar ile görüşeceğiz; Pandispanya, Lilium Martagon ve nicesi(aslında ben de dâhil 8 kişiyiz), iyi olacak iyi.
Bu ara fazla yazmaya vaktim olmayacak ama ders aralarında kaçamak yapar gelirim.
Bu hafta sonu Nevruz var, hepinize kutlu olsun…
Öpücükler…
In the name of being as Mad as A Hatter ...
Kış bitti,
Ama Kış Cadısı burada
İyi kalın
Callieach Bheur
biri seni dertleriyle mi boğuyor? yol ver gitsin.benim mottom bu!
YanıtlaSilKesinlikle, kesinlikle
YanıtlaSilduyduğum en iyi mottolardan biri, öyle yaptım zati olabildiğince uzak tutuyorum kendisini=) Hayat daha güzel şimdi:D